bir gülüş yeter ;)

İlk duyulduğu zaman kulağa hoş gelen, ama kime sorsanız hala nasıl bir meslek olduğunu çözemeyen, bir uzmanlık dalıdır. Sanırım tüm Sosyal Medya Uzmanları olarak sinir kat sayımızın yükseldiği tek soru “nasıl bir meslek, nasıl iş yapıp para kazanıyorsunuz “ olmalı. Hemen hemen bir seneye yakın sosyal medya uzmanlığı yapıyorum ve hala çevremde nasıl bir iş yaptığımı anlamayan insanlar var. Artık bunu kutsal bir görev bilerek merak edilen her şeye cevap vermeye karar verdim. Hızla ilerleyen teknoloji sayesinde insanlar artık sosyal ortamdan çıkamaz bütün ihtiyaçlarını buralardan karşılar hale geldiler. Sokak sokak gezip araştırmak yerine internetten istediklerini öğrenebiliyorlar. Bu da yepyeni bir iş kolunun doğmasına sebep oldu. Şöyle örnek versek daha bir hatırlarsınız, 2007 yılında “sevgilisi tarafından aldatılan kızın intikamı” başlıklı bir e-ticaret firmasında yayınlanan video tıklanma rekoru kırmış, basınında gerçek sanarak haber bültenlerine konu ettiği bu “viral reklam” günde...

Sosyal medya teriminin başlamasına vesile olan Dünya’nın en popüler siteleri arasında yer alan 900 milyon civarı üyesi olan ve gün geçtikçe daha da çoğalan sosyal ağ Facebook. Sanırım hesabı olmayan çok nadir insanlar var aramızda. Seveni var, sevmeyeni var, ama ne yalan söyleyeyim ben seven tarafım  Az amacından farklı şeyler için kullanılsa da candır ciğerdir Facebook. İlk zamanlar aklıma geldi de etrafımda birkaç kişi kullanıyordu bana “sende kayıt olsana ” dediklerinde , “yok ben almayım kesin bilgilerimi çalar resimlerimi kötüye kullanır” diye söylenirdim. Zaman geçti ve bende kendimi sosyal ağın içerisinde, hatta sıkı bir kullanıcısı olarak yer aldım. Facebook’un doğum sürecinden bu güne kadar neler olmuş neler bitmiş inceleyelim… 2005-TheFacebook Zuckerberg  Facebook’u kurduğu zaman adını The Facebook olarak duyurmuştu .  Asıl kurulma amacı Harvard öğrencilerinin yararlanabileceği bir sosyal ağdı. Fakat ilerleyen zamanlarda Stanford, Columbia ve Yale Üniversi...

Her sene "aman ya nasıl tutucaz hava çook sıcak, çok susarım ben yeaaa" deriz deriz ama Rabbim sabrını verir ve tutarız.Ramazan dedin mi aklıma gelen uzayan giden pide kuyrukları, buzz gibi alınan limonatalar, sular, şahane bir masa ve  tüm sülale aynı sofrada oruçlar açılır, sohbet muhabbet çoğalır sahurda Ramazan davulcusunun sesi ile  evdekileri uyandırmak için çaba harcanır o bir ay mükemmel geçer.( bu arada küçükken davulcu mahalleye geldiği anda oynamaya başlardım ne oynakmışım ses duymuyum valla )Öyle güzel bir aydır ki bir lokma ekmek bulamayıp aç yatıp aç kalkan kardeşlerimizi anlamamız için halimize şükretmemiz için büyük bir fırsattır.Bol dualı,bol bereketli,bol sohbetli,bol sevaplı,bol yardımlaşmalı bir Ramazan geçirmeniz dileği ile Hayırlı Ramazanlar... NOT: Bu yıl oruç tutmayanlar tutanlara saygı göstersin :))

Hayal kurmak evet herkesin vazgeçilmezi.Ama ben ve zey olunca hayal kurmak kurcalamak çok farklı ve eğlenceli.Yıllardır İstanbul sınırları dışına anca bir ton planlar yaparak kaçtığımız zamanlarımız vardı.Hey gidi hey bir hafta öncesinden ayarlanırdı, sabahlara kadar plan baştan sona tekrar incelenirdi.Zaman ne çabuk geçti de bu kadar büyüdük, bende anlamadım.Bırak İstanbul dışına, karşıya geçmeye bile bir ton senaryo üretirdi evdekiler."kız başınıza oraya gidilir mi ?" , "ayy geçen Müge'de çıktı kızı kesip atmışlar o tarafta bir yere yazıkk" , "büyüdünüz de tek başınıza gezmeye mi gidiyorsunuz ", " kaç defa dedim o konuyu kapatın", "olmadı kardeşinde gelsin sizinle" ,"sen hiç haberleri izlemiyorsun galiba, sapık var kızım sapık" ve bunlar gibi bir ton laf..Gençliğimizin en deli dolu zamanı bunlarla geçti, dışarı çıkmayı bırak lafını bile geçirmiyorduk.O zamanlar anlamazdım bizimkileri.Ama şimdi sor bana kızım olsa dışarı ...